Milletvekili Meşhur Memmedov, “Azerbaycan devleti her zaman Türk dünyasının yakın birliğine katkıda bulunmuştur” ,ÖZEL
Ülker Piriyeva – AZERBAYCAN
Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Meşhur Memmedov, “Azerbaycan devleti her zaman Türk dünyasının yakın birliğine katkıda bulunmuştur.” Diye tarihe not düştü.
Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Meşhur Memmedov, Türk Devletleri Teşkilatı 9. Zirvesi için iki gündür tüm dikkatler Özbekistan’a çevrildi. Evet, Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev son 7 ayda Özbekistan’ı üç kez ziyaret etti: İlki Nisan ayında devlet ziyareti, Eylül ayında Şanhay İşbirliği Teşkilatına üye ülkeleri Zirvesi ve Kasım ayında Türk Devletleri Teşkilatı’nın 9. Zirves toplantısı. Böylece ziyaretler sırasındaki müzakereler Azerbaycan-Özbekistan ilişkilerinin bir üst seviyeye çıktığını gösteriyor. Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerle ilişkilerin her alanda güçlendirilmesinin Azerbaycan dış politikasının temel önceliklerinden biri olduğunu belirtmek isterim.
Azerbaycan devleti her zaman Türk dünyasının yakın birliğine katkıda bulunmuştur ve ülkemiz Türk dünyasının birliği eylemlerine sadık olmaya devam edecektir. Ayrıca 2009 yılında Nahçıvan Zirvesi’nden başlayarak Türk Devletleri Teşkilatı büyük ilerleme kaydetmiştir. Türk dünyası, 200 milyondan fazla insanın yaşadığı geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Büyük bir ekonomik potansiyele, enerji kaynaklarına, ulaşım yollarına ve modern askeri imkanlara sahiptir. Cumhurbaşkanı Aliyev’in 11 Kasım’da Semerkant’ta düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı 9. Zirvesi’nde yaptığı konuşmada söylediği gibi, Türk dünyası büyük bir ailedir. Elbette Türk dünyası, birbirinin milli çıkarlarını gözeterek, karşılıklı destek ve dayanışma göstermeye devam etmelidir. Dolayısıyla siyasi, ekonomik, ticari, kültürel, ulaşım, enerji, dijital dönüşüm, tarım, turizmin yanı sıra güvenlik, savunma, savunma sanayi gibi alanlarda da işbirliklerimizi harekete geçirmeliyiz.
Türk dünyasının sadece bağımsız Türk devletlerinden ibaret olmadığını, coğrafi sınırlarının daha geniş olduğunu söylemeye gerek yok.
Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ülkelerden dışarıda yaşayan hemşehrilerimizin haklarının, güvenliğinin, ulusal kimliğinin korunması ve kalıcı olarak asimilasyonu gibi konuları teşkilat çerçevesinde dikkate alma zamanının geldiğini belirtmek isterim. Evet, şüphesiz genç neslin, yaşadıkları diğer ülkelerdeki okullarda ana dillerinde eğitim görme fırsatına sahip olmalıdır. Ne yazık ki Azerbaycan sınırları dışında yaşayan 40 milyon Azerbaycanlının çoğu bu imkanlardan mahrumdur.
Türk devletleri dışında yaşayan hemşehrilerimizin ana dillerinde eğitimleri her zaman teşkilatın gündeminde olmalıdır.
Azerbaycan devleti, yabancı ülkelerde yaşayan Azerbaycanlıların haklarının, özgürlüklerinin ve güvenliğinin sağlanmasına özellikle önem vermektedir. Cumhurbaşkanı Aliyev’in konuşmasında belirttiği gibi, acı kader nedeniyle Azerbaycan devletinden ayrı düşmüş hemşehrilerimizin dilimizi, geleneklerimizi ve kültürümüzü yaşatmaları, azerbaycançılık ideallerine, fikirlerine bağlı kalmaları ve onların tarihi vatanlarıyla bağlarını asla koparmamaları için çabalarımızı sürdüreceğiz. Zirve arifesinde Azerbaycan halkı Karabağ ve Doğu Zengezur’un Ermeni işgalinden kurtuluşunun ikinci yıl dönümünü büyük bir gururla kutladı. Evet, 2 yıl önce Azerbaycan topraklarının 30 yıllık işgali sona erdi, tarihi adalet ve uluslararası hukuk yeniden tesis edildi. Azerbaycan devleti, BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarını da kendi uygulamış oldu. Ancak 30 yıllık işgal sona ermiş olsa da ağır sonuçları devam etmektedir. Azerbaycan’ın 9 şehri ve yüzlerce köyü Ermenistan tarafından yok edilmiştir, yer yüzünden silinmiştir. Bir zamanlar büyük ve müreffeh bir şehir olan Ağdam’ın, yabancı uzmanların “Kafkasya’nın Hiroşima’sı” olarak adlandırdığı ölçüde tahrip edildiğini belirtmek isterim. İşgal sırasında Ermenistan 67 camimizden 65’ini yıkmıştır ve kalan 2 cami ciddi şekilde hasar görmüştür, ayrıca bu iki cami de domuz ve inek beslemek için kullanılmıştır. Elbette bu tüm Müslüman alemine yapılmış bir hakarettir. Camilere yönelik vandalizmleri, İslamofobi ve Türkofobinin Ermenistan’ın resmi ideolojisinin temelini oluşturduğunu gösteriyor.
11 Kasım’da Semerkant’ta düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı IX Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Aliyev, Ermenistan’ın işgal sırasında topraklarımıza bir milyondan fazla mayın gömdüğünü bir kez daha katılımcıların dikkatine sundu. Vatan Savaşı’nın son iki yılında, mayın patlamaları sırasında yaklaşık 270 Azerbaycan vatandaşı öldü veya ciddi şekilde yaralandı. Bugün Azerbaycan işgalden kurtarılan topraklarda büyük çaplı inşaat çalışmaları yürütüyor. Daha önce yerinden edilmiş kişilerin kendi topraklarına dönüşleri için “Büyük Dönüş” programının uygulanmasına başladık.
Bu süreçte Türk firmalarının birçok altyapı projesinde müteahhit gibi aktif olarak yer aldığını belirtmeliyim. Böylece inşaat çalışmaları sırasında Azerbaycan-Özbek ve Azerbaycan-Kazak halkları arasındaki kardeşliğin tezahürü bir kez daha kendini göstermiştir. Özbekistan, kurtarılan Fuzuli ilçesinde bir okul yapacaktır, Kazakistan tarafından ise bir yaratıcı merkez inşa edilecektir.
2. Karabağ savaşının sonuçları bölge için yeni fırsatlar yaratmaktadır. Azerbaycan, Zengezur Koridoru’nun kurulmasını aktif olarak desteklemekte ve kendi topraklarında koridorla ilgili geniş çaplı faaliyetler yürütmektedir. Tabii ki, Zengezur Koridoru’nun açılmasından bölge ülkelerinin tamamı yararlanacaktır.
Yazımı Sayın Cumhurbaşkanı’nın Türk devlet başkanlarını Zengezur’a davet eden konuşmasıyla bitirmek istiyorum ve yakın zamanda katılımcıların Zengezur ziyaretiyle ilgili düşüncelerimizi paylaşacağız:
“Diğer Türk devletlerinin başkanlarını Karabağ’a ve Doğu Zengezur’a davet ediyorum. Bu vesileyle, Özbekistan’ın kuracağı okul ve Kazakistan’ın kurtarılan Fuzuli ilinde inşa edeceği yaratıcı merkez için Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokayev’ e şükranlarımı sunuyorum. Bunlar Azerbaycan-Özbek ve Azerbaycan-Kazak halkları arasındaki kardeşliğin tecellileridir”.